21 Aralık 2014 Pazar

Söyleyecek çok şey yok.

Düşünüyorum da bir ayağı İstanbul'a bağlı küçük bir güvercin gibiyim. Sürekli uçuyorum, her hafta.. Ama illa buraya dönüyorum. Bazen döndüğüme seviniyorum. Bazen sadece lanet ediyorum. Bazen her iki duyguyu birden yaşıyorum. Kişiler belirginsizleşiyor çoğu zaman. Zaman kavramı daha farklı işliyor sanki, ayar saniyenin peşinden koşmak gibi gelmiyor adeta.. Hani derler ya şapkayı önüne koyup düşün diye. Ben kendimi çıkarıp oturtuyorum masanın öbür ucuna. Acımasızca soruyorum, hep en zor soruları kendime soruyorum ya belki ondan kaybediyorum. 
Maskelerimden hangisini seçip geceye devam edeceğim bilinmez ama söyleyecek de çok şey yok: bana hiç iyi gelmiyorsun...

10 Aralık 2014 Çarşamba

Kurmalı Oyuncak

Hani kurmalı oyuncaklar vardır: altındaki ipi çekersin müzik çalmaya başlar ve ipin sonu gelene kadar çalmaya devam eder. İşte bu günler fonda müzik olan günlerim. Sürekli kalbimde hissediyorum ipim yukarı doğru sarıyor, dönüp dönüp duruyorum. İyi ki müzik var, beni düşüncelerimden uzak tutuyor. Düşün bir de müzik biterse kim gelip ipimi çekecek bilmiyorum, çok da bilmek istemiyorum...